Keratokonus
Kornea gözümüzün en ön tarafındaki saydam tabakadır ve gözün birinci optik tabakasıdır. Keratokonus, kornea tabakasının hem incelmesi hem de öne doğru sivrileşip konik bir şekil almasıdır. Hastalık korneada düzensiz astigmata neden olur ve ciddi görme bozukluğu ile sonuçlanır. Korneadaki bu değişimler ortalama 13-14 yaşlarında başlar, 35-40 yaşlarına kadar devam eder. Keratokonusa benzeyen başka bir hastalık ise pellusid marjinal dejenerasyondur ki 20’ li yaşlarda başlar, 45-50 yaşına kadar ilerlemeyi sürdürür.
Keratokonusun ortaya çıkmasında ve ilerlemesinde hem kalıtımın hem de çevresel faktörlerin yeri vardır. Aile hikayesi olan kişilerde daha fazla ortaya çıkmaktadır. En önemli çevresel faktör ise göz kaşımadır. Alerjisi olan çocukların tedavisi mutlaka dikkatli bir şekilde yapılmalı, sürekli göz kaşımasına ve ovuşturmasına müsaade edilmemelidir. Kaşıma nedeniyle korneaya yapılan mikrotravmalar ile kornea incelmekte ve keratokonusun ortaya çıkmasına yardımcı olmaktadır.
Keratokonusun tedavisinde iki amaç vardır:
1. Kornael kollejen crosslinking(CXL) ile hastalığın ilerlemesini durdurmak
2. Gözlük, kontakt lens, kornea içi halkalar (intaks v.b.) ve CXL eşliğinde excimer laser veya keratoplasti (kornea nakli) ile görmenin düzeltilmesi.
Kornael kollejen crosslinking (CXL), keratokonusun gerçek ve tek tedavisidir. Neredeyse %100 oranında hastalığın ilerlemesini durdurur. Riboflavin ve UVA dalga boyu kullanılarak zayıflamış korneal kollejen yapısının kuvvetlendirilmesi esasına dayanır. İşlem sonrasında birkaç gün yanma, batma, sulanma türü rahatsızlıklar olabilir. Tedavi sonrası ilk 1-2 ay görmede bulanıklık olması normaldir. 6. aydan sonra korneal stabilite sağlanır ve hatta Snellen eşelinde birkaç sıralık görme artışı beklenir.
Son yıllarda CXL ile tedavi edilmiş gözlerde hastanın sert kontakt lense olan ihtiyacı azaltılabilmektedir. Yine son yıllarda yeterli korneal kalınlığı olan keratokonik gözlere topografi rehberli excimer laser yapıldıktan sonra CXL yapılmakta ve yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır. Burada amaç tam bir düzeltme yapmak değil, sert kontakt lens ve gözlüğe olan bağımlılığı azaltmaktır.